Selamünaleyküm sevgili kardeşlerim Ben Emekli Kayyum müezzin RAGIP PİROĞLU artık sizlerle her cuma gününe özel DÜZCE SON DAKİKA HABERDE köşe yazımla birlikte olacağım. Allah nasip ederse..
BU İLK KÖŞE YAZIMI FAİZ İLE İLGİLİ YAZMA GEREĞİ DUYDUM.
Günümüzde bankaların faizleri arttırıp faizi Meşru bir şeymiş gibi gösterip İslam dinini katiyen yasakladığı faiz konusunda değinmek İstiyorum…
İslam dininde faizin (ribâ) haram olması, Kur’an ve Sünnet’e dayanan temel bir prensiptir. Bu yasak, ekonomik ve sosyal adaletin korunmasına yönelik önemli bir ilkedir. Faiz, insanların kazanç elde etme yolları arasında adaletsizliği teşvik ettiği ve toplumun zengin ile fakir arasındaki uçurumunu derinleştirdiği gerekçesiyle İslam tarafından yasaklanmıştır.
KUR’AN-I KERİM’DE FAİZ YASAĞI
Kur’an-ı Kerim’de faiz açık bir şekilde yasaklanmış ve sert bir dille eleştirilmiştir. Bu konuda dört ana ayet öne çıkar:
- Bakara Suresi, 275. Ayet: “Faiz yiyenler, ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların, ‘Alışveriş de faiz gibidir’ demelerinden dolayıdır. Hâlbuki Allah alışverişi helal, faizi ise haram kılmıştır…”
Bu ayette, faizin alışveriş ile aynı olmadığı, faizin haksız kazanç olduğu açıkça belirtilmiştir. Alışveriş, taraflar arasında karşılıklı rıza ile yapılan bir değişimdir; oysa faiz, paranın zamanla değer kazanması yoluyla bir tarafın diğerinden haksız bir şekilde kazanç elde etmesidir.
- Bakara Suresi, 279. Ayet: “Eğer böyle yapmazsanız, Allah ve Resulü ile savaşa girdiğinizi bilin! Eğer tövbe ederseniz, sermayeniz sizindir. Böylece ne zulmedersiniz ne de zulme uğrarsınız.”
Faizciliği sürdürmenin, Allah ve Peygamber ile savaşmak anlamına geldiği vurgulanmıştır. Bu ayet, faizin toplumun dengesini bozacak kadar tehlikeli olduğunu gösterir.
- Âl-i İmrân Suresi, 130. Ayet: “Ey iman edenler! Kat kat artırılmış faiz yemeyin. Allah’tan sakının ki kurtuluşa eresiniz.”
Bu ayet, özellikle yüksek oranlı faizlerin yasaklandığını vurgular ve faizle uğraşanların ahirette kurtuluşa ermelerinin zor olduğunu belirtir.
- Nisa Suresi, 160-161. Ayet: “Yahudilerin zulümleri ve birçok kimseyi Allah’ın yolundan saptırmaları sebebiyle, kendilerine helal kılınmış temiz şeyleri onlara haram kıldık ve faizi haram kılındığı halde almaları ve haksız yere insanların mallarını yemeleri sebebiyle onlardan inkâr edenlere acıklı bir azap hazırladık.”
Bu ayetler, faiz yemenin sadece ekonomik değil, aynı zamanda ahlaki bir bozulma olduğuna da işaret eder.
SÜNNET’TE FAİZ YASAĞI
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav), ribâya karşı sert uyarılarda bulunmuştur. Vedâ Hutbesi’nde faiz, İslam’da kesin olarak kaldırılan şeylerden biri olarak ilan edilmiştir: “Cahiliye döneminden kalma faiz kaldırılmıştır. İlk kaldırdığım faiz de amcam Abbas’ın faizidir.”
Bu ifade, faizin sadece haram olmakla kalmayıp, aynı zamanda toplumun adaletini zedeleyen bir uygulama olarak görüldüğünü ortaya koyar. Peygamberimiz (sav), faizin sosyal yapıyı bozacağına, insanların birbirlerine olan güvenini sarsacağına ve ahlaki çöküşe neden olacağına dikkat çekmiştir.
FAİZİN SOSYAL VE EKONOMİK ETKİLERİ
Faiz yasağının arkasında yatan temel sebeplerden biri, toplumdaki adaletsizliği engellemektir. Faiz, zenginin servetini artırırken fakirin borç yükünü büyüten bir mekanizmadır. Bu, toplumsal dengesizliğe ve huzursuzluğa yol açar. Faizli borçlanmalar sonucunda, borçlu kişi, borcunu ödeyemedikçe daha da büyük bir borç sarmalına girer. Bu, faizin sosyal düzeni nasıl bozabileceğini göstermektedir.
Ayrıca, faiz, üretim ve ticaretten uzak, sadece para üzerinden kazanç sağlamayı teşvik ettiği için ekonomik açıdan da sürdürülebilir bir model değildir. İslam, insanların emek ve üretim yoluyla kazanç elde etmesini teşvik eder. Faiz ise, hiçbir emek harcamadan ve risk almadan kazanç sağlamayı mümkün kıldığı için bu anlayışa ters düşer.
ALTERNATİF
İslam’da faizin haram olması, Müslümanlar için alternatif finans sistemlerinin gelişmesine yol açmıştır. Faizsiz bankacılık ve yatırım modelleri, özellikle son yüzyılda yaygınlaşmıştır. Kar ve zarar ortaklığı esasına dayanan bu sistemlerde, sermaye sahipleri paralarını faiz yerine ticaret veya yatırım yoluyla değerlendirmekte, risk ve kazanç paylaşılmaktadır. Bu da adil ve ahlaki bir ekonomik düzenin kurulmasına katkıda bulunmaktadır.
SONUÇ
İslam’da faizin haram kılınması, adil bir ekonomik düzenin korunmasını amaçlar. Faiz, zengin ile fakir arasındaki dengesizliği artıran, sosyal huzuru bozan bir mekanizma olarak görülmüştür. Kur’an ve Sünnet’te bu yasağa sıkça vurgu yapılmış ve faiz yiyenlerin ahirette büyük bir azaba uğrayacakları belirtilmiştir. Günümüzde faizsiz finans sistemlerinin gelişmesi, bu ilahi emrin ekonomik hayatta nasıl uygulanabileceğinin bir göstergesidir. İslam’ın bu konudaki temel prensibi, insan ilişkilerinde adaleti sağlamak ve haksız kazancı engellemektir.
Allaha emanet olun sağlık ve huzur ile kalın…